İnsanların en çok rahatsızlık duydukları şey sanırım karşılarındakilere kendilerini doğru ve anlaşılır bir şekilde anlatamamaktır. Birçok problemin kaynağına inildiğinde bu durumla karşı karşıya geliriz.
Örneğin, bir tartışma sırasında söylenmiş “Sen beni sevmiyorsun” sözünde bile bu durum tespit edilmiştir. İsterseniz önce bu saldırıya maruz kalmış durumdaki bir bireyin ruh halini gözümüzde canlandıralım.
“Sen beni sevmiyorsun” sözünü sarfeden birey, aslında dürüstçe ve doğal olarak “Ben seni sevmiyorum” cümlesini tercih etmektense; özveriyi, sorumluluğu ve suçu karşı tarafa yükleme içgüdüsüyle hareket ediyor, ama önemli bir noktayı gözünden kaçırıyor. Bu sözü söyleyen kişinin aynı zamanda güçsüz bir kişilik olduğu da ortaya çıkmıyor mu dersiniz?
Bu tür örnek cümleleri günlük yaşantımızda çok duyuyoruz elbette. “Çok sıkıntı veriyorsun,” “derdin ne senin,” “ bunalımdasın sen” gibi suçlamalarla bazı insanlar diğerlerinin üzerine gitmekteler. Okullarda, şirketlerde, taşıtlarda, benzerine sıkça rastlayacağınız diyaloglar bunlar. Burada dikkat etmemiz gereken şey, bu tür tartışmaların öncelikle elbette herkesin önünde yapılmaması gerekliliği.
Bu tür tartışmalı diyalogların tiyatro sahnesinde doğaçlama çalışmalarında kullanıldığını düşündüğümüzde ise tiyatronun kolektif bilinçaltını oluşturmak adına sıkıntının kendinizde olduğunu belli edecek -yani 1.tekil şahıslı cümleler- kurmak daha verimli olur. Çünkü suçlamak tiyatroya ait değildir. Saldırmak da. Buradan, kendinizi doğru ifade edebilmenin anahtarını alarak kapıdan içeri girebiliriz. Başkalarını suçlamaktan vazgeçmek, kendini ifade etmenin birinci adımıdır.
Seyirciden korkmamalısınız. Zaman zaman sahne de yürüyüp, dolaşın. Sesinizi yükseltin ama bağırmadan anlatın kendinizi. Bastığınız her adımda şöyle bir cümle söyleyerek dolaşabilirsiniz:
“gel – mek – i- çin – bu – ra – ya – çok – ça – lış – tım – o – ra – da”
Evde de yapabilirsiniz. Sahne şart değil. Sahilde yürürken yapın, bahçede yapın. Bunu söylerken gülebilirsiniz de. Çevreye kulak asmayın.
Siz de kendinizi ifade etmeyi deneyin.
Adnan TÖNEL